Kendisinin facianın yaşandığı ocağın üst tarafındaki ocakta çalıştığını belirten Yüksek Aslan, "Ben paşa dediğimiz 16.00 - 24.00 vardiyasındaydım, 374 metrede çalışıyordum. Biraz erken çıktım 22.30 gibi. O saate kadar olan bitenden haberim yoktu" dedi. Çıktığında trafo patlamasıyla birlikte yaşanan faciayı öğrendiğinde ilk aklına gelenin ağabeyi İsmail Aslan olduğunu söyleyen Aslan, hemen Eymez köyündeki ocağa koşturduğunu anlattı: “Manzara inanılmazdı, ana baba günüydü. Mahşer yeri gibi sanki, içeriden çıkarılanlar, cenazeler, ağlayanlar, ilkyardımcılar. Deli gibi koşturan kalabalık. Hemen ağabeyimi aramaya başladım; sordum, soruşturdum, ondan bir haber alamadım. İki oğlu var; biri 19 yaşında Burak, diğeri 14 yaşında Servet. Benim de biri 16 yaşında Oğuzhan, diğeri 9 yaşında Emre adlı iki oğlum var. Çocuklar, kadınlarımız hastaneye gitti, ben ocakta bekledim bir süre.”
Daha
sonra kendisi de hastaneye giden Aslan, “Acil girişinde bir görevli
elindeki megafonla isimleri anons etmeye başladı. Ağabeyimin adını
duyduk. Bergama’ya götürülen cenazeler arasında olduğunu söylediler.
Atlayıp Bergama’ya gittik, baktım isim benzerliği, ağabeyim değil. Geri
döndük. Bekliyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık. Allah’tan umut kesilmez
diyoruz. Allah çocuklarına bağışlasın diyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Al Jazeera - 14 Mayıs 2014
http://staff.aljazeera.com.tr/haber/umudumuzu-kesmedik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder